- terzi kadın
- seamstress
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
terzi — is., Far. derzī 1) Giysi biçip diken kimse Bir şehrin yedi mahallesinde herkesin baş eğdiği bir terzi olmalıydım. A. İlhan 2) Giysi dikilen yer, terzihane Birleşik Sözler terzihane kumaşlı terzi kumaşsız terzi erkek terzisi kadın terzisi … Çağatay Osmanlı Sözlük
kadın terzisi — is. Kadın giysisi diken terzi … Çağatay Osmanlı Sözlük
çekmek — i, e, er 1) Bir şeyi tutup kendine veya başka bir yöne doğru yürütmek Hepsi iskemleleri çekerek masanın etrafında bir halka yapmaya hazırlanıyorlardı. R. N. Güntekin 2) Taşıtı bir yere bırakmak, koymak 3) Germek İpi çekmek. 4) İçine almak, emmek… … Çağatay Osmanlı Sözlük
dikişçi — is. Dikiş diken kimse, terzi Bunu, mahalledeki dikişçi kadın değil, maharetli ve şöhretli erkek gömlekçiler dikerdi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
giyinmek — nsz 1) Kendi üzerine giymek Koltukta çok mükellef giyinmiş ve çok güzel bir kadın oturuyor. P. Safa 2) de Giysiyi belli bir yerden almak veya belli bir yerde diktirmek Hepsi terzi Mir de giyinirlerdi. Ö. Seyfettin 3) e, mec. Ağır bir söze veya… … Çağatay Osmanlı Sözlük
modistra — is., İt. modistra Kadın terzi … Çağatay Osmanlı Sözlük